Drina Köprüsü’nde “Birlikte Yaşama Kültürü”

Dublin Core

Title

Drina Köprüsü’nde “Birlikte Yaşama Kültürü”

Author

GÜLENDEN, Ramazan

Abstract

Köprüler, insanları birbirine kavuşturan yapılardır. Bir kıyıdan diğer kıyıya uzanan köprülerin temel fonksiyonu, “birleştirmek”tir. Köprü, Balkanist söylemin bölgeye atfettiği en uygun metafor olarak kabul edilmiş, Balkanlar, sık sık Doğu ile Batı, İslâm ile Hıristiyanlık, kısaca “onlar” ile “biz” arasındaki belirsiz konumundan kaynaklanan arada kalmışlığı ile gündeme gelmiştir. Bu nedenle Yugoslavya’daki son savaşlarla ilgili siyasî ve ekonomik değerlendirmelerde bile, en çok gönderme yapılan kitaplar arasında, İvo Andric’in bu metafor üzerine kurulan Drina Köprüsü (1945) adlı romanı yer almıştır. İvo Andriç’e 1961 yılı Nobel Edebiyat ödülünü kazandıran Drina Köprüsü, Bosna’yı ve orada yaşayan insanları, o ülkenin yüzlerce yıllık tarihine tanıklık eden bir köprünün, Drina Köprüsü’nün ‘dilinden’ anlatan bir roman. Eser, Balkan insanın yaşantısını ve kozmopolitliğini, bir köprü üzerinden anlatır. Farklılıkların bir arada bir dönemde nasıl yaşayabildiğinin da görüleceği bu roman, uzun yıllar önce yazılmasına rağmen değerinden hiçbir şey kaybetmemiş; bir millete veya bir cemaate değil de bir ülkeye, bir vatana adanmış bir romanıdır. İvo Andriç’in bu eseri, Osmanlı’da farklı toplulukların -iyisiyle kötüsüyle- bir arada nasıl yaşadığını, geniş bir görüşle ve bir tarihçi titizliğiyle tasvir eder. Biz bu bildirimizde, bugün hem Balkanlarda hem de dünyanın pek çok yerinde başarılamayan “birlikte yaşama” kültürünün bu romandaki yerini irdeleyip “köprü atan/yıkan değil köprü yapan” bir medeniyetin/İmparatorluğun dayandığı dinamiklere temas etmeye çalışacağız.

Keywords

Conference or Workshop Item
PeerReviewed

Date

2009-06

Extent

417

Document Viewer